Faktör V Leiden Trombofilisi
Faktör V Leiden Trombofilisi Nedir?
Faktör V Leiden trombofilisi kalıtsal bir kan pıhtılaşması bozukluğudur. Faktör V Leiden özgün bir mutasyonunun (genetik değişiklik) adı olup, trombofiliye ya da kan damarlarında anormal kan pıhtısı oluşma eğiliminde artışa neden olur. Faktör V Leiden mutasyonu olan kişilerin bacaklardaki büyük toplardamarlarda oluşan bir pıhtı tipi (derin ven trombozu ya da DVT) ya da kan dolaşımı ile taşınarak akciğere yerleşen bir pıhtı tipi (Pulmoner Embolizm ya da PE) için riskleri ortalamanın biraz üzerindedir.
Faktör V Leiden, en yaygın görülen kalıtsal trombofili biçimidir. ABD ve Avrupa popülasyonunda Beyazlar arasında %3-8 oranında Faktör V Leiden mutasyonunun bir kopyası ve 1/5,000 oranında mutasyonun iki kopyası taşınmaktadır. Diğer popülasyonlarda bu mutasyon daha seyrektir.
Faktör V geninde (F5) bir mutasyon, Faktör V Leiden trombofili gelişme riskini artırır. F5 tarafından yapılan ve Faktör V olarak adlandırılan protein, yaralanmaya yanıt olarak gelişen kan pıhtısı oluşumunda kritik bir rol oynar. Faktör V proteini kan pıhtılarını birlikte tutan bir dizi kimyasal reaksiyona katılır. Aktive protein C (APC) adı verilen bir molekül Faktör V’i inaktive ederek kan pıhtılarının çok fazla büyümesini önler. Faktör V Leiden mutasyonu olan kişilerde APC Faktör V’i normal olarak inaktive edemez. Sonuç olarak, pıhtılaşma işlemi normalden daha uzun sürer, anormal kan pıhtısı gelişme olasılığını artar.
Faktör V Leiden Trombofili Semptomları Nelerdir?
Faktör V Leiden semptomları kişiler arasında değişiklik gösterir. F5 geni olan ve hiç tromboz gelişmeyen kişiler varken, diğerleri 30 yaşından önce tekrarlayan tromboz geçirir. Bu değişkenlik kişinin sahip olduğu F5 mutasyon sayısından, kan pıhtılaşması ile ilgili diğer gen değişikliklerin varlığından ve ameliyat, oral kontraseptif kullanımı ve gebelik gibi çevresel faktörlerden etkilenir.
Bazı Faktör V Leiden Semptomları:
- 50 yaşından önce ilk DVT ya da PE geçirilmesi.
- Tekrarlayan DVT ya da PE geçirilmesi.
- Beyin ya da karaciğer gibi sıra dışı yerlerde venöz tromboz gelişmesi.
- Gebelik sırasında ya da hemen sonrasında DVT ya da PE geçirilmesi.
- İkinci ya da üçüncü trimesterde açıklanamayan gebelik kaybı öyküsüne sahip olunması.
- DVT ya da PE geçirilmesi ve güçlü bir aile venöz tromboembolizm öyküsü.
Oral kontraseptif haplar (OK) ve hormon replasman tedavisi (HRT) (menopoz sonrası kullanılan östrojen ve östrojen benzeri ilaçları içeren) gibi hormonların kullanılması DVT ve PE gelişme riskini artırır. OK kullanan sağlıklı kadınlar kullanmayan kadınlarla karşılaştırıldığında DVT ya da PE geliştirme riskleri 3-4 kat artmıştır.
Faktör V Leiden mutasyonu olup OK kullanan kadınların, Faktör V Leiden mutasyonu olmayan ve OK kullanmayan kadınlara göre DVT ya da PE geliştirme riskleri yaklaşık 35 kat artmıştır.
Benzer biçimde, HRT kullanan postmenopozal kadınlarda HRT kullanmayan kadınlara göre DVT ya da PE geliştirme riski 2-3 kat artmıştır ve Faktör V Leiden mutasyonu olup HRT tedavisi gören kadınlarda risk 15 kat fazladır.
Heterozigot Faktör V Leiden mutasyonu olan ve OK ya da HRT kullanmaya kararı verenler, tedavinin risk yarar değerlendirmesini yaparken bu istatistikleri dikkate almalıdır.
Faktör V Leiden trombofili tanısı nasıl konulur?
Venöz tromboz öykünüz ve/veya venöz tromboz aile öykünüz varsa doktorunuz trombofili tanısından şüphelenecektir. Bu tanı koagülasyon tarama testi adı verilen bir tarama testi ya da F5 geni genetik testi (DNA analizi) kullanılarak konulur.
Faktör V Leiden Trombofili Nasıl Tedavi Edilir?
Faktör V Leiden kişilerinin tedavisi klinik koşullara bağlıdır. DVT ya da PE geçiren Faktör V Leiden kişileri genellikle kan sulandırıcılar ya da antikoagülanlarla tedavi edilir. Heparin gibi antikoagülanlar kişinin durumuna bağlı olarak değişik sürelerde verilir.
Faktör V Leiden kişilerinin ek risk faktörleri olmaması halinde, yalnızca bir DVT ya da PE geçirdiklerinde yaşam boyu antikoagülanlar ile tedavi edilmesi genellikle önerilmez. Geçmişte bir DVT ya da PE geçirmek kişinin gelecekte bir başkasını geçirme riskini artırır fakat Faktör V Leiden mutasyonuna sahip olmak ikinci bir pıhtı riskini ek olarak artırmamaktadır.
Genel olarak, Faktör V Leiden mutasyonu olan fakat kan pıhtısı durumu geliştirmemiş kişiler rutin olarak bir antikoagülan ile tedavi edilmez. Bunun yerine bu kişilere gelecekte bir pıhtı geliştirme riskine eklenebilecek diğer faktörlerin azaltılması ya da yok edilmesi için danışmanlık verilir. Ek olarak, bu kişilerin büyük ameliyat gibi özellikle yüksek riskli dönemlerde bir antikoagülan ile geçici olarak tedavi edilmeleri gerekebilir.
Faktör V Leiden gebelik sırasında bir DVT gelişme riskini yaklaşık yedi kat artırır. Faktör V Leiden mutasyonu olan ve gebelik planlayan kadınlar bunu kadın ve doğum hastalıkları uzmanları ve/veya hematologları ile görüşmelidir. Faktör V Leiden mutasyonu olan kadınların çoğu normal gebelik geçirirler ve yalnızca gebelik sırasında yakından izlenmeleri gerekir. DVT ya da PE öyküsü olanlar için, sonraki gebelik sırasında bir antikoagülan ile uygulanan tedavi tekrarlayan sorunları önleyebilir.
Kalıtsallık ve Faktör V Leiden trombofili hakkında ne biliyoruz?
Faktör V Leiden, en yaygın görülen kalıtsal trombofili biçimidir. Bir kan damarında pıhtı gelişmesi riski kişinin Faktör V Leiden mutasyonunun bir ya da iki kopyasını taşımasına bağlıdır.
Bir ebeveynden bir kopya mutasyon almış olmak pıhtı geliştirme riskini 4-8 kat artırır. Her bir ebeveynden birer kopya mutasyon almış olmak kişide bu tip bir kan pıhtısı geliştirmeye ilişkin genel riski 80 kata kat artırabilir.
Anormal kan pıhtısı geliştirme riskinin genel popülasyonda ortalama 1/1000 olduğu düşünüldüğünde, bir kopya Faktör V Leiden mutasyonu bu riski 1/125 – 1/250 oranına çıkarır.