Radyasyon Tedavisinin Olası Yan Etkileri Nelerdir?
Radyasyon tedavisi hem erken (akut) hem de geç (kronik) yan etkilere neden olabilir. Akut yan etkiler tedavi sırasında görülürken, kronik yan etkiler tedavi bittikten aylar, hatta yıllar sonra ortaya çıkabilir (1). Oluşan yan etkiler vücudun tedavi edilen bölgesine, günlük verilen doza, verilen toplam doza ve hastanın genel tıbbi durumuyla aynı zamanda verilen diğer tedavilere bağlıdır.
Radyasyonun akut yan etkileri, tedavi edilen bölgedeki hızlı bölünen normal hücrelerin zarar görmesine bağlı olarak ortaya çıkar. Bu etkiler arasında ciltte iritasyon (tahriş) ya da radyasyon ışınlarına maruz kalan bölgelerde hasar bulunur. Bunlara örnek olarak da baş veya boyun bölgesi tedavi edilirken tükürük bezlerinin hasar görmesi ya da saçların dökülmesi, veya alt karın bölgesi tedavi edilirken idrar sorunlarının ortaya çıkmasıdır.
Akut yan etkilerin çoğu tedavi bittikten sonra yok olur, ancak bazıları (tükürük bezi hasarı gibi) kalıcı olabilir. Amifostine adlı ilaç tedavi süresince verilirse tükürük bezlerini radyasyonun verdiği zarardan korunmasına yardımcı olabilir. Amifostine FDA tarafından tedavi süresince normal dokuları korunması için onaylanan tek ilaçtır. Bu tip ilaca radyoprotektör (radyasyondan koruyucu) denir. Diğer potansiyel radyoprotektörler klinik deneylerde test edilmektedir (bkz. Soru 11).
Halsizlik vücudun neresi tedavi edilirse edilsin sık görülen bir yan etkidir. Kusma ile birlikte veya tek başına görülen bulantı karın tedavi edildiğinde daha sık görülür, bazen de beyin tedavi edildiğinde ortaya çıkar. Tedavi sırasında oluşan bulantı ve kusmayı önleyecek ya da giderecek ilaçlar mevcuttur.
Radyasyon tedavisinin geç yan etkileri bazen görülür, bazen de görülmeyebilir. Vücudun tedavi edilen bölgesine bağlı olarak geç yan etkiler arasında şunlar bulunabilir (1):
- Fibroz (normal dokunun yerine kabuk benzeri bağ dokusunun geçmesi, etkilenen bölgede hareket kısıtlanmasına yol açar).
- Bağırsakların hasar görerek ishal ya da kanamanın oluşması.
- Hafıza kaybı.
- İnfertilite (çocuk sahibi olamama, kısırlık).
- Nadiren radyasyona maruz kalmanın neden olduğu ikinci bir kanser görülebilir.
Radyasyon tedavisinden sonra görülen ikinci kanserler vücudun tedavi gören bölgesine bağlı olarak oluşurlar (16).
Örneğin Hodgkin lenfoma nedeniyle göğsünden radyasyon tedavisi gören kızlarda yaşamlarının ileri dönemlerinde meme kanseri gelişme riski artar. Genelde, hayat boyu ikinci bir kanser görülme sıklığı çocukken veya gençliklerinde kanser tedavisi görenlerde en yüksektir (16).
Hastanın geç yan etkilerden etkilenip etkilenmeyeceği, radyasyon tedavisine ek olarak kanser tedavisinin diğer özelliklerine ve hastanın kendi risk faktörlerine bağlıdır. Bazı kemoterapi ilaçları, genetik risk faktörleri ve hayat tarzı (sigara içmek gibi) geç yan etkilerin görülme riskini artırabilir.
Radyasyon onkoloğu bir hastanın kanser tedavisinin bir parçası olarak radyasyon tedavisi önerirken, tedavinin bilinen risklerini her bir hasta için (belirtilerin geçmesi, tümörün küçülmesi veya potansiyel iyileşme de dahil) potansiyel yararları ile dikkatli bir şekilde karşılaştırır .
Yüzlerce klinik araştırmanın sonuçları ve doktorların kişisel deneyimleri, radyasyon onkologlarının hangi hastaların radyasyon tedavisinden yarar görme olasılığının yüksek olduğuna karar vermelerinde yardımcı olur.
11.Radyasyon tedavisini daha iyi hale getirmek için hangi araştırmalar yapılmaktadır?
Doktorlar ve bilim adamları klinik deney denen araştırma çalışmaları yaparak radyasyon tedavisinin kanseri daha güvenli ve etkili bir şekilde tedavi etmek için nasıl uygulanacağına ilişkin bilgi edinmeye çalışmaktadırlar. Klinik deneyler araştırmacılara yeni tedavi yöntemlerinin etkinliğinin olduğu kadar yan etkilerinin de standart olanlarla karşılaştırılması olanağı sağlamaktadır.
Araştırmacılar tedavi sırasında gerçek-zamanlı görüntü elde edebilecek şekilde görüntü kılavuzlu radyasyonun daha iyi hale getirilmesi için çalışmaktadırlar. Gerçek zamanlı görüntüleme iç organların solunuma bağlı olarak normal hareketlerini ve tedavi sırasında tümör boyutlarında oluşan değişiklikleri kompanse (telafi) etmeye yardımcı olur.
Araştırmacılar aynı zamanda hücrelerin radyasyona yanıtını değiştiren radyosensitizerler (radyasyona karşı duyarlı hale getiriciler), radyasyondan koruyucular ve kimyasal maddeler üzerine çalışmalar yapmaktadır.
- Radyosensitizerler kanser hücrelerini radyasyon tedavisinin etkilerine karşı daha duyarlı hale getiren ilaçlardır. Pek çok madde radyosensitizer olarak araştırılmaktadır. Buna ek olarak, 5-fluorouracil ve cisplatin gibi bazı kanser ilaçları kanser hücrelerini radyasyon tedavisine karşı daha duyarlı hale getirir.
- Radyasyondan koruyucular (radyoprotektanlar da denir) normal hücreleri radyasyon tedavisinin zararlarından koruyan ilaçlardır. Bu ilaçlar radyasyona maruz kalan normal hücrelerde onarımı uyarır. Potansiyel radyopretektan olarak bir çok madde halen incelenmektedir.
Araştırmacılar karbon iyon ışınlarının radyasyon tedavisinde kullanımını araştırmaktadırlar, ancak şu an bu ışınların kullanımı deney aşamasındadır. Karbon iyon ışınları dünyada sadece birkaç sağlık merkezlerinde bulunur. Araştırmacılar geleneksel radyasyon tedavisine dirençli olan bazı tümörlerin tedavisinde karbon iyon ışınlarının yararlı olabileceği ümidini taşımaktadırlar.